Haberler

Yıl 2024 2023 2022 2021 2020 2019 2018 2017 2016 2015 2014 2013 2012 2011 2010 2009 2008


Bakan Eroğlu, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 16. Taraflar Konferansıyla Alakalı Basın Toplantısı Düzenledi

Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında Meksika’nın Cancun kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 16. Taraflar Konferansıyla alakalı bilgi verdi.

Türkiye’nin güçlü bir ekiple yer aldığı toplantıda 194 ülke temsilcisinin hazır bulunduğunu belirten Bakan Eroğlu, toplantı sonrasında imzalanan Cancun Anlaşması’nın karbon emisyonlarında daha ciddi azaltımlar öngördüğünü söyledi.

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, “Cancun Zirvesi’nde, iklim değişikliği ile mücadele tedbirleri, zengin ekonomilerden yoksul ülkelere temiz teknolojilerin transferi ve orman kaybından kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılması konularında eyleme geçilmesi için anlaşmaya varıldı” dedi.


Bakan Eroğlu, Cancun Anlaşması’nda öne çıkan konuları şöyle sıraladı:
“Gelişmiş ülkelerin ‘azaltım hedefleri’ daha tartışılırken bu ülkelerin düşük karbonlu büyüme planları ve stratejileri geliştirmeleri ve raporlama yükümlülüklerinin devam etmesine karar verildi.

Gelişmekte olan ülkelerin azaltım faaliyetleri resmi olarak tanındı ve bu ülkelerin ulusal programlara uygun azaltım tedbirlerinin ve gelişmiş ülkeler tarafından gelişmekte olan ülkelere sağlanan destekler için kayıt sistemi kurulmasına ve gelişmekte olan ülkelerin 2 yılda bir ilerleme raporu hazırlamalarına karar verildi.

Kyoto Protokolü altında yürütülen müzakerelerin devam etmesine ve küresel sıcaklık artışının 2 derece ile sınırlandırılmasının küresel bir hedef olarak belirlenmesine karar verildi. Teknoloji icra komitesi ve iklim Teknoloji Merkezi ve Ağı kurulması konusunda anlaşmaya varıldı. Ayrıca 2011 yılında 17. Taraflar Konferansı’nın Güney Afrika’da yapılması kararlaştırıldı.”

Yeşil İklim Fonu

Toplantının en önemli neticelerinden birinin de yoksul ülkeleri sanayi kaynaklı emisyonlarda azaltım sağlamaya teşvik etmek için yeni bir fon kurulmasına karar verilmesi olduğunu anlatan Eroğlu, taşkın ve kıtlıklarla boğuşan yoksul ülkelere yapılacak yardımları yönlendirmek üzere kurulacak “Yeşil İklim Fonu”nun gelişmiş ve yoksul ülkelerden eşit sayıda seçilecek 24 üyeli bir kurul tarafından yönetileceğini belirtti.

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, ayrıca AB, Japonya ve ABD’nin acil yardım olarak verecekleri 30 milyar dolar ile birlikte 2020 yılına kadar 100 milyar dolarlık daha yardım taahhüdünde bulunduklarını söyledi.

Türkiye’nin tarihi küresel sera gazı emisyonları arasındaki payının sadece binde 4 olduğunu, daha fazla sera gazı salan ülkelerin emisyonların azaltılması için finansman ve teknoloji transferinde öncülük etmeleri gerektiğini dile getiren Bakan Eroğlu, şöyle konuştu:

“Bizim temel talebimiz uzun dönemli azaltım ve uyum faaliyetlerinde ekonomik ve sosyal kalkınma konuları başta olmak üzere milli ve bölgesel şartların göz önünde bulundurulmasıdır.

Türkiye hızlı bir büyüme süreci içerisindedir. Yıllık ortalama enerji ihtiyacımızdaki artış halihazırda yüzde 7 mertebesinde. Kalkınma sürecinde ülkemizin uzun vadeli enerji ihtiyacının da artması normaldir. Bu sebeple, ülkemizin herhangi bir yıl baz alınarak emisyon azaltım hedefi alması gerçekçi değildir. Biz bu çerçevede özgün şartlarımızı ortaya koyan bir bildirimde bulunduk.

Türkiye ile benzer kişi başı sera gazı emisyonları profiline, ekonomik ve sosyal göstergelere sahip gelişmekte olan diğer ülke taraflarına sağlanmış olan esneklik ve desteklerden faydalanma talebimizi bildirdik.

İlk defa Cancun’da sadece Türkiye’nin adının geçtiği bir metni kabul ettirdik. Bolivya dışında bütün ülkeler alkışlayarak kabul etti. Cancun Anlaşması ile Türkiye’nin diğer BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi EK-I ülkelerinden farklı şartlara sahip olduğu bütün ülkeler nezdinde tanınmıştır. Ülkemizin finansman ve teknoloji yardımı yapma yükümlülüğü söz konusu değildir.”


Yağış Uyarısı

Bu arada Bakan Eroğlu, gazetecilerin soruları üzerine, vatandaşları aşırı yağışlara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları konusunda uyardı.

Meteorolojik tahminlerde isabet oranını yüzde 90’ın üzerine çıkarttıklarını anlatan Eroğlu, yağışların yarın doğu Anadolu ve İç Anadolu’nun doğusunda kar şeklinde olacağını, Akdeniz bölgesinde şiddetli yağışla birlikte fırtına beklendiğini ve yağışların hafta sonuna kadar süreceğini belirtti. Aydın’da bir çiftin sele kapılarak hayatını kaybettiğini anımsatan Eroğlu, bu olaya çok üzüldüğünü ifade etti.

Bazı vatandaşların akıntıları önemsemeyip ‘buradan geçerim’ düşüncesiyle hareket ettiğini belirten Eroğlu, kendisinin Malkara’da şiddetli bir akıntıdan aracını kenara çekerek kurtulduğunu anlattı. Bakan Eroğlu, “Vatandaşlarımız dikkatli olmalı, gerekirse aracını kenara çekerek beklemeli” dedi.

Eroğlu, şunları söyledi:

“500 yılda, 1000 yılda bir gelen yağışlar söz konusu olabiliyor. Böyle yağışlarda sel önüne geleni alır götürür. Geçmişte yağışlar rejim dahilinde yağardı, şimdi bakıyorsunuz yıllık yağışın dörtte biri 48 saat içerisinde yağıyor.”

Vatandaşları dere kenarına ev yapmamaları konusunda uyaran Eroğlu, dere ıslahının yanında ağaçlandırmayla da taşkınların önüne geçmeyi planladıklarını söyledi. Bakan Eroğlu, adı mera olarak yazılmış ancak mera niteliği taşımayan yerleri ağaçlandıralacağını belirtti.


Vatandaşları sobadan zehirlenmelere karşı da uyaran Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, sobaların uygun yakılmadığında, ters rüzgarlarda zehirlenmelere sebep olduğunu anımsattı.

Pek çok binada baca temizliklerinin yapılmadığını belirten Bakan Eroğlu, “Bazı binalarda bacalar tekniğine uygun şekilde yapılmamış. Zehirlenmelere karşı bunlara dikkat edilmeli, bacalar kış gelmeden temizlenmeli” diye konuştu.

14.12.2010

 


Haber Listesine / Geriye Dön