Haberler

Yıl 2024 2023 2022 2021 2020 2019 2018 2017 2016 2015 2014 2013 2012 2011 2010 2009 2008


Bakan Eroğlu 2009-2010 Su Yılı’nı Değerlendirdi

Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde düzenlediği basın toplantısında, 1 Ekim 2009-30 Eylül 2010 tarihleri arasını kapsayan ''2009-2010 Su Yılı''nın değerlendirmesini yaptı.

Bakan Eroğlu, Aralık-Ocak ve Şubat aylarını kapsayan kış mevsiminde, Akdeniz ve Ege bölgelerinde normallerden 50 mm daha az, diğer bölgelerde ise normaller civarında yağış beklediklerini belirterek, ''Kış mevsiminde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sıcaklıklar mevsim normallerinde bekleniyor, ancak diğer bölgelerde sıcaklıklar normalin 0.5 ila 1 derece altında olacak'' dedi.

Dünyanın yarı kurak bölgesindeki Türkiye'nin su açısından çok zengin olmadığını belirten Eroğlu, ''Suyu akıllıca yönetemezsek su sıkıntısı çekeriz'' diye konuştu.

Türkiye'de yağışların bölgelere ve mevsimlere göre farklılık gösterdiğine işaret eden Eroğlu, yılda ortalama 501 milyar metreküp su düşen ülkede, ortalama yıllık kullanılabilir su miktarının 112 milyar metreküp olduğunu ifade etti.


2009-2010 Su Yılı'nda yağışların çok iyi geçtiğini belirten Eroğlu, şöyle devam etti:

''Yağışlar ortalamanın üzerinde seyretmiştir. Türkiye'nin yıllık yağış ortalaması 640 milimetredir. Bu su yılında 745 milimetre ile normalin üzerinde yağış meydana gelmiştir. 2009-2010 Su Yılı su açısından verimli olmuştur. 2008-2009 Su Yılı'nda yağış miktarı 711 milimetre olmuştur. Hakikaten 2006-2007 ve 2007-2008 su yıllarında çok şiddetli kuraklık yaşadık. Küresel iklim değişikliğine bağladılar. 'Türkiye'nin hiçbir ilinde su akmayacak' dediler. O krizi çok iyi bir şekilde atlattık. Bunun akabinde sulak yıl geldi. Bu su yılında yağışlarda, normale göre yüzde 16 oranında, geçen yıla göre de yüzde 5 oranında artış meydana gelmiştir.''

Eroğlu, bu yılın 1 Ekim-30 Kasım tarihleri arasında Türkiye'de çok büyük yağış alınamadığını belirterek, bu dönemde yağışların Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde geçen seneye göre fazla olduğunu ancak Akdeniz bölgesinde yağışların bir miktar düşük olduğunu söyledi. Eroğlu, ''Karadeniz'de yağışlar geçen seneye göre hemen hemen eşit fakat Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 2 ayda çok büyük bir yağış alamadık. Ama yağış yılının başlangıcındayız. Doğu Anadolu'da kar yağışı ile belki önümüzdeki haftalardan sonra bu açık telafi olur diye düşünüyorum'' dedi.

Baraj ve Göletlerin Durumu

Bakan Eroğlu, Türkiye'deki kullanılabilir suyun yüzde 73'ünün sulamada, yüzde 16'sının içmesuyu olarak ve yüzde 11'inin sanayide kullanıldığını anlattı.

Türkiye'nin baraj ve göletlerinin aktif doluluk hacminin, geçen yılın 30 Kasım tarihi itibariyle 23 milyar metreküp olduğunu; bu rakamın bu yılın 30 Kasım tarihi itibariyle 35 milyar metreküpe yükseldiğini belirten Eroğlu, şunları kaydetti:

''Türkiye'de yaptığımız baraj ve göletlerin toplam aktif hacmi, 67 milyar metreküptür. Türkiye'de normalde 44 milyar metreküp su kullanılıyor. Bu ortalama bir değerdir. Türkiye'nin herhangi bir risk altında olmaması açısından mutlaka baraj ve göletlerimizdeki aktif hacmi 100 milyar metreküpün üzerine çekmemiz lazım.''


Türkiye'nin yüzölçümünün 78 milyon hektar, ekilebilir tarım arazisinin ise 28 milyon hektar olduğunu hatırlatan Eroğlu, ülkede sulanabilir arazinin büyüklüğünün 8,5 milyon hektar olduğunu ifade etti. Eroğlu, 2010 yılı başı itibarıyla sulamaya açılan araziler toplamının brüt 5,42 milyon hektara ulaştığını vurguladı.

Eroğlu, Türkiye yüzölçümünün yüzde 10'unu kapsayan ve tarım potansiyelinin ise yüzde 20'sini oluşturan GAP bölgesinin Türkiye'nin hidroelektrik enerji potansiyelinin yüzde 21'ini karşıladığını söyledi. GAP bölgesindeki sulama projelerinin yüzde 28'inin tamamlandığına dikkati çeken Eroğlu, 2013 yılına kadar sulanabilecek alanların tamamının suya kavuşturulmasının planlandığını ifade etti.

Türkiye'nin hidroelektrik potansiyelinin 433 milyar kilovat saat olduğunu, ancak bunun teknik değerlendirilebilir kısmının 216 milyar kilovat saat, teknik ve ekonomik kısmının ise 140 milyar kilovat saat olduğunu anlattı. Eroğlu, HES'lerden bu yıl 40 milyar kilovat saat elektrik enerjisi üretildiğini bildirdi.

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, DSİ'nin içme suyu faaliyetlerine başladığı 1968 yılından 2003 yılına kadar 35 yılda; 18 milyon kişiye yılda 2 milyar 100 milyon metreküp; 2003 yılında itibaren ise 10 milyon kişiye yılda 1 milyar 200 milyon metreküp içme, kullanma ve sanayi suyu temin ettiğini söyledi.

İstanbul'daki barajlarda aktif su miktarının 619 milyon metreküp, aktif doluluk oranının ise yüzde 70 olduğunu belirten Eroğlu, şöyle konuştu:

''Ankara'da 400 milyon metreküp su var. Aktif doluluk yüzde 26 ama buna bakmayın. Çamlıdere çok büyük, su miktarı 400 milyon metreküp. Bu iyi bir su miktarıdır. Ankara'da günde 805 bin metreküp su kullanıldığına bakarsak, Ankara'nın neredeyse 1,5 yıllık suyu var. İzmir'in 141 milyon metreküp suyu var. İzmir de günde 500 bin metreküp su kullanıyor. Bursa'da ise 48 milyon metreküp su var ve günde 200 bin metreküp su kullanıyor. 2011'de hiçbir şehrimizde su sıkıntısı olmayacaktır, bunu müjde olarak vereyim.''


İçmesuyu Durumu

Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sürdürülen 29 içmesuyu projesi tamamlandığında, 13 milyon kişiye yılda 1,47 milyar metreküp ilave içmesuyu sağlanacağını söyledi.

Eroğlu, İstanbul Melen Projesi tamamlandığında yılda 1 milyar 190 milyon metreküp ilave su sağlanarak İstanbul'un 2040 yılına kadar su ihtiyacının karşılanacağını belirterek, proje kapsamında İstanbul Boğazı'nın altına yapılan 5 bin 551 metre uzunluğunda ve 4 metre çapındaki tünel ile Avrupa yakasına da suyun iletileceğini anlattı. Eroğlu, ''İstanbul Boğazı'nın altına yapılan tünelden, ihtiyaç olması halinde, yıl sonunda suyu vereceğiz'' diye konuştu.

Bakan Eroğlu, İzmir İçmesuyu (Gördes ve Çağlayan) Projesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet alanı içerisinde bulunan yerleşimlerin 2040 yılına kadar içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının karşılanacağını belirterek, İzmir'in içmesuyu ihtiyacını karşılamak üzere ilk etapta Gördes Barajı'ndan başlayan 35,5 kilometrelik isale hattının Sarıkız İsale Hattına bağlantısı yapılarak yılda 59 milyon metreküp su sağlandığını ifade etti.

Ankara gibi bir büyükşehirin su ihtiyacının tek bir hatta bağlamanın doğru olmayacağına dikkati çeken Eroğlu, ''Diyelim tünelde bir arıza oldu, fay hattı kırıldı... O zaman ne olacak? Ankara aylarca susuz mu kalacak. Bunun için Kızılırmak'tan su getirilmesini de benimsedik. Ankara için Kızılırmak şarttı, Kızılırmak Ankara'nın sigortasıdır'' dedi.

Ankara'nın 2040 yılına kadar olan su ihtiyacını karşılayacak Gerede Projesi ile Çamlıdere Barajı'na su iletileceğini dile getiren Eroğlu, şunları söyledi:

''Proje kapsamında Gerede Işıklı'da bir regülatör yapıyoruz. Sonra dağın altından bir tünel açarak Çamlıdere Barajı'nı besleyeceğiz. Bu tünelin uzunluğu 31 bin 592 metre olacak. Çapı 4,5 metre olacak tünelde su, 40 metreküp saniye akacak. Ankara'ya bir nehir bağlıyoruz. Proje tamamlandığında Ankara şehir merkezine yılda 230 milyon metreküp ilave su iletilecek. Gerede Projesi'nin 10 Aralıkta ihalesi yapılacak ve inşaatına başlanacak.''


KKTC İçmesuyu Temini Projesi

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, ''KKTC İçmesuyu Temini Projesi'' kapsamında Anamur civarında Alaköprü Barajı'nı inşa edeceklerini ve bu barajda toplanan suyun denize döşenecek boru hattı ile KKTC'deki Geçitköy Barajına aktarılacağını söyledi. Dünyada ilk kez uygulanacak bu proje ile toplam 107,2 kilometre uzunluğundaki hat ile yılda 75 milyon metreküp suyu KKTC'ye ileteceklerini ifade eden Eroğlu, boru hattının deniz seviyesinin 250 metre altına askıda olacak şekilde döşeneceğini dile getirdi.

Anamur civarına yapılacak Alaköprü Barajı'nın inşaatına başlandığını ve 4 yılda tamamlanmasının planlandığını anlatan Eroğlu, 6 ay sonra Geçitköy Barajı'nın inşaatına, 1,5 yıl sonra ise boru hattının inşaatına başlamayı hedeflediklerini belirtti. Projenin maliyetinin yaklaşık 400-500 milyon TL civarında olmasını düşündüklerini anlatan Eroğlu, bütün inşaatların 4 yıl sonra tamamlanmasının ve KKTC'ye içmesuyunun verilmesinin hedeflendiğini kaydetti.


Ilısu Barajı

Bakan Eroğlu, Ilısu Barajı için ne kadar kredi kullanıldığına ilişkin bir soruyu cevaplandırırken, kredi miktarının 345 milyon Avro olduğunu söyledi. Ilısu'da işlerin çok iyi gittiğini ifade eden Eroğlu, ''Şu iddiada varız. Dünyada hangi barajı gösterirseniz, gösterin kültürel bakımdan, tarihi eserlerin korunması, yeniden yerleşim ve çevre açısından en iyisi Ilısu olacaktır'' dedi.

Ilısu Köyünü bin metrekare üzerine kurduklarını ve köylülere villa tarzında evler verdiklerini anlatan Eroğlu, Ilısu Köyü'nün, Türkiye'deki en muhteşem köy olduğunu ifade ederek şunları belirtti:

''Ilısu Barajı olmasaydı 5 yıl sonra o tarihi eserlerin çoğu hiç olamayacaktı. Şimdi o tarihi eserlere biz sahip çıkıyoruz. Tarihi eserler için de bilim adamları, arkeologlar, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ne talep ediyorsa onu yapmak için parayı da ayırdık. Bizim Ilısu'da tarihi eserler ve arkeolojik kazılar için ayırdığımız ve Kültür ve Turizm Bakanlığımıza devrettiğimiz değer onların bütün Türkiye'deki kazılarına verilen paradan daha fazladır. Biz böyle çevreyi koruyoruz, bu şekilde tarihi eserlere saygımız var.''

01.12.2010

 


Haber Listesine / Geriye Dön