Haberler

Yıl 2024 2023 2022 2021 2020 2019 2018 2017 2016 2015 2014 2013 2012 2011 2010 2009 2008


İlk Kuraklık Yönetim Planı Olan “Konya Havzası Kuraklık Yönetim Planı” Açılış Toplantısı Ankara’ da Gerçekleşti…

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ilk kuraklık yönetim planı “Konya Havzası Kuraklık Yönetim Planı Hazırlanması Projesi”nin açılış toplantısı Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akca’nın katılımıyla Ankara’da gerçekleşti.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen toplantıya ilgili bakanlığın kurum ve kuruluşlarının yanı sıra Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, bazı bakanlık, üniversite ve STK temsilcileri katıldı.


“Su Kaynaklarının Yönetimi Noktasında Geleceğe Daha Güvenle Bakıyoruz”

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akca toplantıda yaptığı konuşmada projenin hayırlı olmasını temenni ederek “Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2011 yılında yeniden yapılandırılarak kuruldu. Biz bu esnada Su Yönetimi Genel Müdürlüğünü kurduk. Yıllardan beri su kaynaklarımızın en iyi şekilde yönetmek, tarıma, sanayiye ve içme suyuna en iyi şekilde kazandırmak için ülkemizde çalışmalar yapıyoruz. DSİ bu hizmetleri dün olduğu gibi bugün de büyük bir gayretle yapıyor. Fakat 2011 yılından sonra belirli bir yönetim yapısı ortaya çıkınca su kaynaklarımızı daha iyi yönetebilmek için değişik enstrümanlar ve değişik yönetim anlayışları, mevzuatlar geliştirmeye başladık. Bugün geldiğimiz noktada su kaynaklarına, yönetimi noktasında, geleceğe daha güvenle baktığımızı düşünüyorum.” Diye konuştu.

“Kuraklığa Karşı Önemli Bir Adım Atıyoruz”

Havza koruma eylem planlarına 2007 yılından beri başlanıldığını ifade eden Müsteşar Akca şöyle devam etti:

“Bu planların nehir havza planlarına dönüştürülerek suyun havza bazında planlanması, korunması, kuraklıklar ve taşkınlar gibi ekstrem durumlarda yönetilmesi konusunda havza bazında örgütlenerek, paydaşların aktif katılmaları hususunda mesafeler aldık. Bugünde kuraklığa karşı önemli bir adım atıyoruz”


“Kuraklık 7 Yılda Bir Karşılaşılan Olgu”

Bu yılın biraz daha ön planda olduğunu, çünkü 2013-2014’ün kurak bir yıl olarak geçtiğini belirten Akca kuraklığın hemen hemen 7 yılda bir karşılaşılan bir olgu olduğunu vurguladı.

Bu yıl yaşanan kuraklığın en son 2007 yılında yaşanan kuraklığa eşdeğer hatta ondan biraz daha şiddetli bir kuraklık olduğunun altını çizen Akca “Bunu su yılının verilerine göre söylüyorum. 2007’ye göre 2014 su yılındaki yağışlarda yüzde 28 bir azalma var. Bunun yaşanması bölgeden bölgeye değişiklik gösterebiliyor. Bu projenin yapıldığı Konya Havzası’nda bu kuraklıklardan nasibini daha fazla alacağa benziyor. Şu anki verilere göre İç Anadolu Bölgesinde yüzde 60-65 civarında bir yağış azalması var. Tabi bütün bunlar bize kuraklık döneminde su yönetimini nasıl yapacağımızı şimdiden düşünmemizi ve tedbir almamızı söylüyor. Bu konuda şimdiye kadar sistemli bir çalışma yapılarak henüz yönetim araçları geliştirilmemiş olsa bile karşılaşacağımız sıkıntıları görüp özellikle bir aydır bakanlığımızda sıkı bir çalışma yaptık yapmaya da devam ediyoruz” dedi.

Yağışlar Azalmasına Rağmen Barajlarda Doluluk Oranı Daha Fazla

Son verilere göre Türkiye’ de 2014’te yüzde 28 yağış azalması olmasına karşın barajlarımızda depolanmış olan su miktarında 2007 yılı aynı dönemine göre yüzde 25 fazlalık var” diyen Akca “Bu bizim için çok önemli bir gösterge ve kendimizi daha da güvende hissetmemizi sağlıyor. Bu durumun sebebi ise 2007 yılından beri baraj sayısında ve kapasitesinde meydana gelen artıştır. 2007 yılının aynı döneminde barajlarımızda yaklaşık 104 milyar m3 su var iken bu yıl yüzde 28’lik yağış azalmasına rağmen şu anda yaklaşık 120 milyar m3 su var. Geçen 7 yılda tabi ki talepte de artış olacaktır. Sonuç olarak yağış azalmasına rağmen 2007 yılında olduğu kadar su sıkıntısı yaşamayacağız” dedi.

Önümüzdeki meteorolojik tahminlere göre yağışlar genellikle uzun dönem ortalamaları seviyesinde beklendiğini de ifade eden Müsteşar Akca, En kritik dönem olan yaz döneminde bir-iki il dışında hiçbir ilde içme suyu sıkıntısı yaşanmayacağını vurguladı. Akca özellikle büyük illerde içme suyu sıkıntısı olmayacağını ve gerekli tedbirlerin alındığını belirtti.

“Konya Havzası Su Kaynakları Açısından En Sıkıntılı Bölge”

Hazırlanan projede Konya Havzası’nın seçilmesinin o bölgenin su kaynakları açısından en sıkıntılı bölge olmasından kaynaklandığını söyleyen Müsteşar Akca “Türkiye ortalamasının çok altında 150 mm’ ye kadar yağış düşüyor. Diğer taraftan Konya Ovası ciddi bir tarım potansiyeli olan bölge konumunda. Konya büyük bir şehir, etrafında gelişen sanayiler var bu da ciddi bir su talebi doğuruyor. Konya‘da ciddi bir su açığı ortaya çıkıyor. Su ihtiyacı yılda 15 milyar m3 olan Konya Havzası’nda hizmete verilen su miktarı yaklaşık 5 milyar m3 civarında dolayısı ile ciddi bir su açığı var. Biz bu açığın kapatılması için Mavi Tünel ile Konya Ovası’na yaklaşık yıllık 400 milyon m3 suyu aktarıyoruz. Fakat anlaşılacağı gibi bu su oranın ihtiyacını hala karşılamaktan çok uzak. O zaman su yönetiminde sadece arz yönetiminin yani su kaynaklarını hizmete sunmanın yetersiz kaldığını bunun yanı sıra su kaynaklarının ihtiyaca en uygun şekilde kullanılması gerekiyor.

Bunların dışında atık suların ileri derecede arıtılarak geri kazanılması başta tarımsal sulama olmak üzere çeşitli şekilde kullanılması bu tedbirlerin başında geliyor. Bunların ötesinde de suyun verimli ve etkili kullanılması Konya havzası için kaçınılmaz bir tedbir. Biz bu noktada özellikle Konya’da ki sulama şebekelerini rehabilite ederek su kaçaklarını önlediğimiz gibi açık su kanallarını kapalı su sistemleri haline getirerek vahşi sulanma sistemlerini yağmurlama ve damlama sistemlerine çeviriyoruz” diye konuştu.


“Günü Kurtarmayı Değil Yarını Planlamak Zorundayız”

Başta Konya Ovası olmak üzere kontrolsüz su kullanımının önlenerek yeraltı suyu kullanımından yapılan sulamaların ölçülmesi ve kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Akca “Bu Konya Havzası için gerekli olan bir durum ve kuyulara ölçüm sistemi kurulmasını öngördük. Bu ölçüm sistemini tarımsal sulama için yeraltı suyu bakımından sıkıntı olan bölgelerde uygulama kararı aldık. Sanayi kullanımında su kuyularına ölçüm sisteminin Türkiye genelinde takılması gerekiyor. Tarımsal sulama için sadece iki kritik havzayı Konya Havzası ve Ergene Havzası ele alıyoruz. Burada şunu açıklamakta fayda var biz sadece ölçmek istiyoruz. Çiftçinin suyunu kesecek değiliz. Ölçerek öncelikle ne kadar su kullanıldığını bilmeliyiz. Konya Havzası için yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızı biliyoruz fakat ne kadar tükettiğimizi bilemiyoruz. Bu yüzden de orada bir bütçe yapmamız ve orayı yönetmemiz mümkün değil. Bu ölçüm sistemleri basına da yansıdığı gibi çok da pahalı değil. Bunu en ucuz şekilde yapmak için arkadaşlarımız gerekli tedbirleri alıyorlar. Bunun içinde kamuoyundan, toplumdan, çiftçilerimizden destek istiyoruz. Çünkü bu bizim kaynağımız ve bu kaynaklar sonsuz değil. Bilinçsiz şekilde kullanamaya devam edilirse önümüzdeki beş on yıl içinde kullanacak su bulamayız. Biz günü kurtarmayı değil yarını da planlamak zorundayız. Bunun için bu ölçüm sistemlerini takmamız gerekiyor” dedi.

04.02.2014

 


Haber Listesine / Geriye Dön