Ana Sayfa › e-Kütüphane › Meteoroloji Sözlüğü
A | B | C | Ç | D | E | F | G | H | I | İ | J | K | L | M | N | O | Ö | P | R | S | Ş | T | U | Ü | V | Y | Z
Y (Y.,) [k]
YAĞIŞ (PRECIPITATION) [i]
YAĞIŞ BULUTU (RAINFALL CLOUD) [i]
YAĞIŞ ELEKTRİKSELLİĞİ (ELECTRICITY OF PRECIPITATION) [i]
YAĞIŞ ENVERZİYONU (INVERSION OF RAINFALL) [i]
YAĞIŞ İNDEKSİ (PLUVIAL INDEX) [i]
YAĞIŞ İSTASYONU (RAINFALL STATION) [i]
YAĞIŞ MİKTARI (RAINFALL) [i]
YAĞIŞ ETKİNLİĞİ (RAINFALL EFFECTIVENESS) [i]
YAĞIŞ ÖLÇEĞİ (PRECIPITATION GAGE) [i]
YAĞIŞ SAHASI (PRECIPITATION AREA) [i]
YAĞIŞ ŞİDDETİ (RAINFALL INTENSITY) [i]
YAĞMUR (RAIN) [i]
YAĞMUR BULUTU (RAIN CLOUD) [i]
YAĞMUR DAMLALARI (RAINDROPS) [i]
YAĞMUR FAKTÖRÜ (RAIN FACTOR) [i]
YAĞMUR GÖLGESİ (RAIN SHADOW) [i]
YAĞMUR GÜN (RAIN DAY) [i]
YAĞMUR ORMANLARI (RAIN FOREST) [i]
YAĞMUR ÖLÇER (RAIN GAUGE) [i]
YAĞMUR SAHASI (RAIN FIELD) [i]
YAĞMURA İLİŞKİN/YAĞIŞLI DÖNEM (PLUVIAL) [s]
YAĞMURLU (RAININESS) [s]
YAĞMURLU DÖNEM (RAIN SPELL) [i]
YAĞMURLU GÜN (RAINY DAY) [i]
YAĞMURLU/ISLAK GÜN (WET DAY) [i]
YAĞMURLU MEVSİM (RAINY SEASON) [i]
YAĞMURSUZ (RAINLESS) [s]
YALANCI AY (MOCK MOON) [i]
YALANCI AY ÇEMBERİ (PARASELENIC CIRCLE) [i]
YALANCI GÜNEŞ (MOCK SUN) [i]
YALANCI GÜNEŞ (SUN DOG) [i]
YALANCI GÜNEŞ ÇEMBERİ (PARHELIC CIRCLE) [i]
YALANCI/SAHTE (MOCK) [s]
YAMUK (SKEWNESS) [s]
YAN HAT (FLANKING LINE) [i]
YANGIN HAVASI (FIRE WEATHER) [i]
YANGIN ORTASI RÜZGARI (MID-FLAME WIND) [i]
YANGIN ZARARLILARI (FIRE HAZARDS) [i]
YANKI (ECHO) [i]
YANSIMA (REFLECTION) [i]
YANSIMA (REFLECTION) [i]
İki farklı yoğunluğa sahip ortamın sınırına gelen radyasyonun geriye dönmesi işlemidir. Eğer düzey düz ise yansıma düzenli ve ayna yansıması şeklindedir. Eğer yüzey düz değilse o zaman yansıma dağınık veya kırılma şeklinde gerçekleşir. Gelen radyasyonun tamamının geriye dönmesine 'toplam yansıma' adı verilir. Yansımada iki yasa vardır
Birincisi; gelen ışın, yansıtılan ışın ve geliş noktasında yansıtıcı yüzeye dik olan ışın aynı düzlemde uzanırlar. İkincisi; gelen ışının düzlemle yaptığı açı ile yansıyan ışığın düzlemle yapmış olduğu açı birbirine eşittir. Meteorolojide, yüzeylerin yansıtma gücü yani albedo, gerek lokal olarak gerek küresel olarak dünya-atmosfer sisteminde meydana gelen ısı dengesinde büyük önem taşır. Albedo, gelen ışının dalga uzunluğu kadar geliş açısı ile de yakından ilgilidir. Işık dalgalarının yansıması bir çok atmosferik optik olayların gerçekleşmesini sağlamaktadır.
YANSITABİLİRLİK (REFLECTIVITY) [i]
YAPAY ÇEVRE (DOMAIN) [i]
YAPRAK UCU DAMLASI (GUTTATION) [i]
YARI DURAĞAN BASINÇ SİSTEMLERİ (SEMI-PERMANENT PRESSURE SYSTEMS) [i]
YARI DURALAR CEPHE (QUASI-STATIONARY FRONT) [i]
YARI JEOSTROFİK HAREKET (QUASI-GEOSTROPHIC MOTION) [i]
YARI ÖMÜR (HALF-LIFE) [i]
YARIKURAK (SEMIARID) [s]
YAŞAM EVRESİ (LIFE CYCLE) [i]
YAŞAM KUŞAĞI (LIFE ZONE) [i]
YAŞLI/OKLÜZYON CEPHE (OCCLUDED FRONT) [i]
YAVRU/BUZUL (CALF) [i]
YAY (ARCUS) [s]
YAY SİNYALİ (BOW ECHO) [i]
YAYILMA (DISPERSION) [i]
YAZ (SUMMER) [i]
YENGEÇ TROPİĞİ (TROPIC OF CANCER) [i]
YER AYDINLIĞI (EARTHLIGHT (EARTHSHINE)) [i]
YER BUZU (GROUND ICE) [i]
YER DONU (GROUND FROST) [i]
YER ENERJİ BÜTÇESİ (SURFACE ENERGY BUDGET) [i]
YER ENVERZİYONU (GROUND INVERSION) [i]
YER ENVERZİYONU (SURFACE INVERSION) [i]
YER HAVA KARTI (SURFACE WEATHER CHART) [i]
YER ISI AKISI (GROUND HEAT FLUX) [i]
YER RADYASYONU (TERRESTRIAL RADIATION) [i]
YER RÜZGARI (SURFACE WIND) [i]
YER SICAKLIĞI (SURFACE TEMPERATURE) [i]
YER SINIR TABAKASI (SURFACE BOUNDARY LAYER) [i]
YER SİSİ (GROUND FOG) [i]
YER SUYU (GROUND WATER) [i]
YER YANSISI (GROUND CLUTTER) [i]
YERÇEKİM DALGALARI (GRAVITY WAVES) [i]
YERÇEKİMİ (GRAVITY) [i]
YERÇEKİMİ DÜZELTMESİ (GRAVITY CORRECTION) [i]
YEREL MELTEM (BRISA (or BRIZA)) [i]
YEREL SAAT (LOCAL TIME) [i]
YERİN HALİ (GROUND, STATE OF) [i]
YERLEŞİK-SAKİN (SETTLED) [s]
YEŞİL GÖKYÜZÜ (GREEN SKY) [i]
YEŞİL GÜNEŞ (GREEN SUN) [i]
YEŞİL PARILTI (GREEN FLASH) [i]
YIĞILMA (ACCRETION) [i]
YIĞIMLANMIŞ SICAKLIK (ACCUMULATED TEMPERATURE) [i]
YIL (YEAR) [i]
YILDIRIM (THUNDERBOLT) [i]
YIL-İKLİM (YEAR-CLIMATE) [i]
YILLIK SICAKLIK FARKI (ANNUAL RANGE OF TEMPERATURE) [i]
YOĞUN SİS UYARISI (DENSE FOG ADVISORY) [i]
YOĞUNLAŞMA (CONDENSATION) [i]
YOĞUNLAŞMA BASINCI (CONDENSATION PRESSURE) [i]
YOĞUNLAŞMA ÇEKİRDEKÇİKLERİ (CONDENSATION NUCLEI) [i]
YOĞUNLAŞMA HORTUMU (CONDENSATION FUNNEL) [i]
YOĞUNLAŞMA İZİ (CONDENSATION TRAIL) [i]
YOĞUNLAŞMA İZİ (CONTRAIL ( or CONDENSATION TRAIL)) [k]
YOĞUNLAŞMA SEVİYESİ (CONDENSATION LEVEL) [i]
YOĞUNLAŞMA SICAKLIĞI (CONDENSATION TEMPERATURE) [i]
YOĞUNLAŞMA/BUHARLAŞMA ISISI (HEAT OF CONDENSATION / VAPORIZATION) [i]
YOĞUNLUK (DENSITY) [i]
YOĞUNLUK YÜKSEKLİĞİ (DENSITY ALTITUDE) [i]
YOL/YÖRÜNGE (TRAJECTORY) [i]
YÖNSEL KIRILMA (DIRECTIONAL SHEAR) [i]
YUKARI ATMOSFER HARİTALARI (UPPER AIR CHARTS) [i]
YUKARI ATMOSFER/SEVİYE (UPPER AIR/LEVEL) [i]
YUKARI EĞİM ETKİSİ (UPSLOPE EFFECT) [i]
YUKARI EĞİM/YAMAÇ SİSİ (UPSLOPE FOG) [i]
YUKARI YÖNLÜ VADİ RÜZGARI (UP-VALLEY WIND) [i]
YUMUŞAK DOLU (GRAUPEL) [i]
YUMUŞAK DOLU (SOFT HAIL) [i]
YUVARLANAN/TÜP BULUT (ROLL CLOUDS) [i]
YUVARLANAN BULUT (ROTOR CLOUD) [i]
YÜKSEK (HIGH) [i]
YÜKSEK BASINÇ SİSTEMİ (HIGH PRESSURE SYSTEM) [i]
YÜKSEK BULUTLAR (HIGH CLOUDS) [i]
YÜKSEK ENLEMLER (HIGH LATITUDES) [i]
YÜKSEK SEVİYE CEPHESİ (UPPER FRONT) [i]
YÜKSEK SEVİYE TROFU (UPPER TROUGH) [i]
YÜKSEKLİK (DENİZ SEVİYESİNE GÖRE) (ELEVATION) [i]
YÜKSEKLİK (HEIGHT) [i]
YÜKSEKLİK (ALTITUDE) [i]
YÜKSELTME ENDEKSİ (LIFTED INDEX - (LI)) [i]
YÜKSELTMEYLE YOĞUNLAŞMA SEVİYESİ (LIFTING CONDENSATION LEVEL - (LCL)) [i]
YÜN PAKETİ (WOOLPACK) [i]
YÜZEN BERG (FLOE BERG) [i]
YÜZEN BUZ (FLOE) [i]